Fotoritim magazine
Merhaba Laudator, Fotoritim’e hoş geldin…
FOTORITIM : Fotoğrafı eğitim aldıktan sonar kişisel stüdyonu açman ve zaman içinde fotoğrafın çekim alanından çıkarak, tasarım alanına (kolaj ve foto montaj) kayman… Bunun öyküsünü ve tercih sebeplerini anlatır mısın?
LAUDATOR : Sayısal fotoğrafta ilk adımlarım 1.0 versiyonunun ön versiyonu olan Photoshop (beta) kullandığım 1991 yılına uzanır. Bu programın gelişimi müşterilerime rötuşlanmış çalışmalar önermeme imkan sağladı. Ama gerçek anlamda 2000’li yılların başında, grafik palet çalışmalarımda dana önemli bir yer aldı ve çalışmalarımda kullandığım temel alet oldu.
Akışı tam olarak anımsamıyorum ama öyle bir zaman geldi ki, yeni görüntüler yaratmak için fotoğraflarımı almak, kesmek, oynatmak, çevirmek ve birbiri ile karşılaştırmak ihtiyacı duydum… Haliyle ve doğal olarak da bugün stüdyomda yapmakta olduğum gibi basına, yayımcılara ve iletişimcilere yönelik bu görüntü kolajı ve fotomontaja yöneldim.
Bu alan daha çok mu yaratıcılık isteyen bir sanatsal faaliyet sence?
Benim bakış açıma göre, yaratıcılık her hangi bir alet edavata, artistik bir tekniğe ya da bir diğerine bağlı değildir. Ama teknik yaratıcılığa hizmet etmektedir. Fotomontaj fazlası ile ani davranış gerektiren bir sanattır. Yarattığım eserlerimde ilham bana hep bu şekilde eşlik etmektedir.
Genelde birbirini tanımayan karakter, nesne ve manzara fotoğraflarını – yeni bir hayat hikayesi çerçevesinde – karıştırmak için, sık sık varsayımsal kolaj düzenler ve onları bir aracı iş çerçevesinde fotomontajla ilişkilendiririm.
Gündüz Düşü (Daydream) aslında senin sanatsal yaratımın için de çok geçerli bir tabir. Hem bu projenin oluşma (yaratım, fikir) sürecini hem de buna paralel olarak fotoğraf tasarlama konusundaki düşüncelerini açıklar mısın?
10 yıldan fazla oluyor, basın, yayın evleri ve reklamcılar için fotomontajlar gerçekleştirdim. Bu alanlarda baskı çok önemli ve –teslimat- zamanı hep çok kısa. Yayınlanmasına müşterinin yeşil ışık yanmasına ramak kala baskı azalır. O zaman aralığı benim Daydream serimin görüntülerini gerçekleştirdiğim anlardır. Başlangıçta hiç bir yön belirlemeden, bir not defterine bir kaç kurşun kalem karalaması, baskılardan uzak, oldukça bakir bir ruh halinden kendi kendine çıkıp gelen yumuşacık görüntüler.
Yanımda beni hiç terk etmeyen spiralli bir defter taşırım. Bir ilham anında onun bir sayfasına kalem ile bir kaç çizgi karalamaktan, fikirleri dökebilmekten hoşlanıyorum. Bir kaç hafta sonra, defterime bir göz atıp onlarca not alınmış fikir sonrası oluşan bir kaç görüntü seçerim. Sonrasında da fotomontajın gerçekleştirilme safhası başlar. Gerekirse ki, sıkça gerekiyor, görüntünün yaratılması için tam